Kategoriler
Bitkisel Yağlar & Ekstraktlar
Uçucu (Esansiyel/Eterik) Yağlar Sabit (Soğuk Press)Yağlar Oleoresinler Ekstraktlar Doğal İzolatlarRasyon Kimya yem sanayisinde ürünlerin üretiminden, müşteriye ulaştığı yere kadar her süreçte müşterinin beklenti ve gereksinimlerini karşılayarak kaliteyi güvence altına alan, tüm bu süreçlerde müşteri memnuniyetini ön planda tutarak üretimlerini gerçekleştiren bir kuruluştur.Tüm aroma vericiler Rasyon Kimya tarafından üretilmektedir.
AROMALAR
Rasyon Kimya Yem Aromaları, uzun yıllar süren Ar-Ge çalışmaları neticesinde oluşturulmuş özel formüller ve bu formüllerde kullanılan, ağırlıklı olarak distilasyon yöntemiyle elde edilmiş olan doğal uçucu yağlar ve izolatlar, soğuk press yöntemiyle elde edilmiş olan doğal sabit yağlar, ekstraksiyon yöntemiyle elde edilmiş olan doğal ekstraktların yem sektörüne en uygun ve hayvan sağlığına fayda sağlayacak özel taşıyıcılara emdirilmesi ya da çözdürülmesi ile elde edilen, yeme verdiği lezzet ve koku ile hayvanların iştahının artırılması ile birlikte yem tüketimini ve yemden yararlanmayı artıran sıvı ve toz formlardaki yem katkı maddeleridir.
Aromalar; süt yemleri, besi yemleri, buzağı mamaları, vitamin & mineral karışımları, diğer yem katkı ve premiks ürünleri, at yemleri ve perfprmans ürünleri, kedi ve köpek mamaları, ticari ve konsantre yemlerin de bulunduğu geniş bir kullanım alanına sahiptir.
Aromaların işlevsel amacı hayvanların yemi severek tüketmelerini sağlayacak duyusal bir tepki yaratmak ve bunun neticesinde performansı ve yem tüketimini arttırmaktır. Bunun yanında yem fabrikaları için yardımcı bir katkı maddesidir. Bir çok zirai yan ürünün kullanımını mümkün kılar, hammaddelerde meydana gelen değişimleri maskeler. Aroma kullanılan yemler marka bilinirliğini arttırarak pazarda değer yaratır.
Aroma Kullanımı:
- Kullanılan tüm aroma türleri günlük kuru gıda tüketimini artırır.
- Aroma katılmış yemlerde aromalarımızın iştah artırıcı özelliğiyle yem tüketimi yüksek oranda artar ve hayvanlar daha hızlı büyür. Büyükbaş, küçükbaş ve kanatlı hayvanlarda kesime daha hızlı ulaşılmasını sağlar.
- Büyükbaş ve küçükbaş hayvanlarda günlük süt kapasitesini artırır.
- Premiks üretimlerinde başta vitamin ve mineraller olmak üzere yem ve yem katkı maddeleri üretiminde kullanılan birden fazla ürünün oluşturduğu kötü tat ve kokuyu maskeler.
- Yüksek oranda üre, endüstriyel atık veya mısır bulunan lezzeti yüksek yemlerde bile yem tüketim miktarını artırır.
- Üretilen yem birkaç ay sonra bile yeni üretilmiş gibi kokar.
- Aroma katılmış yemlere hayvanların ilgisi artar ve size özel üretilmiş aromaya alışkanlıkları artar.
- Aromamız içerisinde bulunan bazı özel hammaddeler sayesinde büyükbaş hayvanlarda kemik gelişimine, kanatlı hayvanlarda yumurta kabuğu sertliğine katkıda bulunur.
- İşletmenin piyasa itibarında artış sağlar, pazarlama faaliyetlerinde rakiplerden farklılık sağlayarak rekabet gücünü artırır.
- Müşteri odaklı bir yaklaşımla müşteri memnuniyetinde ve müşteri sadakatinde artış sağlar.
Ruminantlarda Aroma Kullanımı
Buzağılar
Buzağılar yasamlarının ilk aylarında oldukça hassas bir dönemdedirler.Bu hassas dönemde kolostrum süt ve ikame yemleri tuketimi önemlidir.Bununla beraber buzağılarda tek mideli dönemden fonksiyonel ruminant dönemine geçiş evresindeki yem tüketimi de hayati bir önem taşır. Rumen gelişiminde sütten kesim süresinin azaltılmasında ve karlılığın artmasındaki en büyük etken erken dönemde başlangıç yemi tüketimini teşvik etmektir .
Özellikle vanilya aroması buzağı başlangıç yemlerine ilave edildiğinde sütten kesim öncesi ve sonrası buzağı performansı üzerindeki etkilerine bakıldığında yemlerinde aroma olan buzağıların sütten kesim öncesi canlı ağırlık kazancının daha yüksek olduğu tespit edilmiştir.
Süt Sığırları
Süt sığırlarında süt verim ve performansı yem tüketimine bağlıdır.Süt sığırları yemlerin tat ve kokusundaki değişimlere karşı çok duyarlıdır, bu nedenle süt sığırlarının yemlerinde meydana gelen kötü tat ve kokular yem tüketimini azaltarak süt verimini olumsuz yönde etkilemektedir
Yaslı olan ruminantların çoğunun turunç, portakal ve limon gibi narenciye grubundaki aromaları tercih ettikleri yapılan çalışmalarda ortaya çıkmıştır Vitamin ve minerallerden kaynaklanan acı tatları, ham maddelerdeki değişimleri, toplam rasyona ilave edilen aromalar kamufle edecektir.
Robot sağım sistem süt sığırlarında cezbedici oldugu için keşif yemın bir kısmı sistem tarafından verilir, bu şekilde hayvanların yeme istekli gitmesi ve tüketiminin teşvik edilmesi acısından yemın lezzeti önem kazanır, bu da süt verimini olumlu yönde etkiler.
Besi Sığırları
Besi sığırcılığında amac hayvanlara her gün belirli bir canlı ağırlık artışı sağlamaktır. Besi dönemi kritik bir dönemdir, çok fazla strese maruz kalırlar ve bu durum hayvanlarda yem tüketimini azaltarak hastalıklara yakalanma riskini arttırır. Hayvanlara verilen yemin lezzetinin arttırılması ile yem tüketimine teşvik edilmesi besi sığırlarında tavsiye edilen en etkili ve yaygın yöntemdir . Yem lezzetinin arttırılması için yeme aroma katılması ekonomik bir çözüm yoludur.
Koyun ve Keçi
Yemin tat ve kokusuna karsı duyarlı olan hayvanlardan biri de koyun ve keçilerdir .Süt verme döneminde bulunan keçilerde yapılan bir çalışmada lezzetsiz yemlerin tüketim miktarının
Farklı ruminant türleri ve dönemlerine göre tavsiye edilen aromalar
RUMİNANT YEMLERİ İÇİN TAVSİYE EDİLEN AROMALAR* |
||
Tür |
Dönem |
Aromalar |
Süt & Besi Sığırları |
Laktasyon |
Süt, vanilya, tereyağı |
Besi başlangıç |
Süt, vanilya, tereyağı, portakal, hindistan cevizi |
|
Büyütme, bitirme |
Portakal, turunç, limon, anason, hindistan cevizi, melas, |
|
Süt sığırları |
Portakal, turunç, limon, anason, hindistan cevizi, melas, |
|
Koyun & Keçi |
Laktasyon |
Süt, vanilya, tereyağı |
Yetişkin |
Portakal, turunç, limon, anason, çemen otu, hindistan cevizi, melas, |
BİTKİSEL YAĞLAR
Bitkisel Yağların (Esansiyel Yağ) Kullanım Amacı ve Avantajları
Günümüzde hayvanların beslenmesinde farklı amaçlarla birçok yem katkı maddesi kullanılmaktadır. Yemlerin korunması ve besleme sonucu elde edilen ürünlerin raf ömrünün uzatılması için antioksidanlar; hayvanların sağlıklı büyümesi için de antimikrobiyal etkili katkı maddeleri kullanılmaktadır. Antibiyotiklerin kullanımının yasaklanması ve sentetik ürünlerin de sağlığı olumsuz etkilemesi sonucunda antibiyotiklere ve sentetik antioksidanlara alternatif katkı maddelerinin bulunmasına yönelik çalışmalara odaklanılmıştır. Bu nedenle doğal katkı maddelerinin kullanımı önem
kazanmıştır. Gerek in vivo gerekse in vitro çalışmalar sonucunda bitkisel yağların alternatif yem katkı maddesi olarak kullanılabileceğini ortaya konmaktadır.
Hayvancılık sektöründe gerek yemden yararlanmayı düzeltmek gerekse hastalık ve metabolik bozuklukları önlemek amacıyla antibiyotikler yaygın olarak kullanılmaktadır. Ancak son yıllarda hayvan beslemede antibiyotiklerin kullanılması, insan sağlığı için risk oluşturabilecek dirençli bakterilerin oluşması ile ilgili endişeleri arttırdığından kullanılmaları yasaklanmıştır. Buna bağlı olarak antibiyotiklere alternatif olabilecek yem katkı maddelerinin geliştirilmesi ile ilgili çalışmalar hız kazanmıştır. Bu hususta bitkisel yağlar etkili çözüm yollarından biri olarak kabul edilmektedir. Bitkilerden elde edilen Esansiyel yağlar, sabit yağlar, ekstraktlar, oleoresinler ve doğal izolatlar insan ve hayvanlar tarafından tüketildiklerinde sağlık açısından hiçbir sakıncalarının olmadığı ortaya konulmuş ve bu maddeler kimyasal yapı bakımından güvenli katkı maddeleri olarak sınıflandırılmışlardır. Yapılan çalışmalarda bu yağların antioksidan, antiinflamatuvar, antimikrobiyal etkilerinin olduğu, hayvanların sindirim sistemini uyardığı, sindirim enzimlerinin etkinliğini artırdığı bildirilmiştir.
Esansiyel Yağların Kimyasal Yapısı
Esansiyel yağlar, bitkisel kaynaklardan su ve sulu alkol çözeltileri kullanılarak buharlı distilasyon işlemiyle veya sıvı karbondioksit altında basınçla ya da solvent ektraksiyon yöntemiyle elde edilmektedirler. Uçucu özellikte, oda sıcaklığında sıvı halde olup, kolay kristalleşebilen, yağlı görünümde ve aromatik bileşikler halinde bulunan Esansiyel yağlar yapısal olarak fenilpropanoidlerin ve terpenoidlerin alkol, ester ve aldehit derivatları olarak sınıflandırılmaktadırlar. Fenilpropanoidler ve terpenoidlerin her ikisi de nitrojensiz hidrokarbonlar olarak bilinmektedir.
Esansiyel Yağların Antimikrobiyal Etkileri
Esansiyel yağların antimikrobiyal etki mekanizmaları hakkında edinilen bilgiler sınırlı olmakla birlikte bu yağların etkisinin lipofilik özelliklerine ve kimyasal yapılarına baglı olarak meydana geldigi ileri sürülmüştür. Esansiyel yağlar Gram negatif ve Gram pozitif bakteriler de dahil, birçok mikroorganizma üzerine antimikrobiyal etki göstermektedirler. Örnegin Esansiyel yağlardan izomerik fenol sınıfına ait olan carvacrol ve thymol ile fenilpropanoid sınıfında yer alan cinnamaldehyte, E. coli O157 ve S.typhimurium üzerine antibakteriyal etki göstermektedir.Bunlardan carvacrol ve thymol bakteri membranını parçalayarak membranla ilgili materyallerin hücre dışına çıkmasını sağlarken, terpenoidler ve fenilpropanoidler ise lipofilik özellikleri sayesinde bakteri duvarını delerek hücrenin daha iç kısımlarına ulaştıkları bildirilmiştir. Esansiyel yağlar arasında aditif, antagonistik ve sinerjik etkileşimlerin olduğu da ileri sürülmüştür.
Thymol ve carvacrol’ün S. aureus ve P. aeruginosa üzerine etkilerinin incelendiği bir çalışmada, bu maddelerin beraber kullanıldıklarında tek başına kullanıldıklarından daha iyi bir etki gösterdiklerini bildirilmiştir. Yapılan bir invitro çalışmada tarçından elde edilen cinnamaldehyte ekstraktının C. perfiringens ve B. fragilis’i kuvvetli şekilde, B. longum ve L. acidophilus’u da orta düzeyde inhibe ettiği görülmüştür. Bir Başka çalışmada ise liken, mersin ve karanfil bitkilerinin ekstraktlarının B. megaterium, B.subtilis, B. brevis, E. coli, K. pneumoniae, E. aerogenes, P. aeruginosa, S. aureus ve L. monocytogenes bakterilerinin gelişimlerini değişik oranlarda engellediği görülmüştür.
Esansiyel yağların antibakteriyal etkileri yanında antikoksidiyal etkileri ile ilgili olarak yapılmış bir diğer çalışmada ise; Artemisia annua bitkisinden elde edilen atremisinin, 1,8-cineole ve camphor bileşenlerinin sırasıyla 17, 119 ve 119 ppm düzeylerinde Eimeria caervulina ve Eimeria tenella ile inokule edilmiş civcivlerin rasyonuna katılmasının koksidiyoz ile mücadelede profilaktik rol oynadığını belirtmişlerdir. Benzer şekilde dağ kekiğinden elde edilen Esansiyel yağın E. tenella enfeksiyonundaki etkilerini araştırıldığı 42 günlük bir çalışmada E. tenella ile deneysel olarak enfekte edilen civcivlerde bu Esansiyel yağın 300 mg/kg oranında kullanılmasının kullanılmayan gruptaki civcivlerden daha fazla canlı ağırlık kazandığını ve yemden yararlanmalarının daha yüksek olduğunu bildirmişlerdir.
Esansiyel Yağların Antioksidan Etkileri
Oksidasyonun ilk ürünü peroksitlerdir ve daha sonra hidrokarbonlar, aldehitler, ketonlar, alkoller ve organik asitler oluşur. Bu ürünler hayvansal ürünlerin besin değerini, duyusal özelliklerini ve raf ömrünü olumsuz etkilemektedir. Butil hidroksi toluen, butil hidroksi anisol gibi sentetik antioksidanlar et ve et ürünlerinde lipid oksidasyonun kontrol altına alınmasında uzun süredir kullanılmaktadır. Fakat bu ve benzeri sentetik ürünlerin kullanılması ile ilgili olarak artan toplumsal kaygılar alternatif antioksidan kaynakların bulunması yönündeki bilimsel çalışmaların sayısını arttırmıştır. Özellikle son yıllarda bitki ekstraktlarının potansiyel antioksidan etkileri üzerine çalışmalar hız kazanmıştır.
Esansiyel yağların kimyasal komposizyonu ile antioksidan özellikleri arasındaki ilişkinin irdelendiği bir çalışmada, lipid oksidasyonun ilk adımı sırasında açığa çıkan peroksit radikallerine hidrojen donörü olarak görev yapan fenolik OH gruplarının varlığından dolayı thymol’ün hidroksi peroksit oluşumunu azaltarak yüksek antioksidan aktiviteye sahip olduğunu bildirmişlerdir.
Hayvanlarla yapılan çalışmalarla ilgili olarak kekik yağının ve ana bileşeni olan thymol’ün çeşitli organlardaki çoklu doymamış yağ asitlerinde yaşa bağlı değişimler üzerine antioksidan etkisini araştırmış ve ratlarda 42.5 mg/kg canlı ağırlık oranında 28 hafta süresince kekik yağı ve thymol’ün rasyona katılmasının karaciğer, beyin, böbrek ve kalpte fosfolipid fraksiyonlarındaki çoklu doymamış yağ asitlerinin (C20:4N-6 ve C22:6N-3) düzeylerinin kontrol grubuna kıyasla arttırdığını bildirmiştir.
Keklik otu Esansiyel yağının et ve abdominal yağda antioksidan etki gösterdiğini belirterek bu etkinin doza bağlı olduğunu ve rasyona katılması durumunda thymol ve carvacrol’ün tavuk eti ve yumurtasında antioksidan rol üstlendiğini gözlemlemişlerdir. Broylerlerde keklik otu ve biberiye Esansiyel yağları ile alfa tokoferol’ün lipid oksidasyonu üzerine etkilerinin araştırıldığı bir çalışmada, rasyona 200 mg/kg alfa tokoferol, 150 ve 300 mg/ kg keklik otu yağı, 150 ve 300 mg/kg biberiye yağı, 75’er mg/kg keklik otu + biberiye yağı karışımı ve 150’şer mg/kg keklik otu + biberiye yağı karışımı katılmış ve deneme sonucunda keklik otu ve biberiye Esansiyel yağlarının 150 mg/kg oranında kombine olarak kullanılmasının göğüs etinin duyusal özelliklerinin korunmasında alfa tokoferol kadar etkili olduğu bildirilmiştir.
Kuzularda rasyona 1 ml/kg oranında keklik otu Esansiyel yağını sprey şeklinde uyguladıkları çalışmada, bu Esansiyel yağının ette lipid oksidasyonunu [malondialdehit (MDA) oluşumu] azaltarak kuvvetli antioksidan etki gösterdiği belirlenmiştir. 32 haftalık yumurta tavukları ile yapılan bir çalışmada rasyona 50 ve 100 mg/kg düzeylerinde keklik otu yağı ilave etmişler ve keklik otu yağı kullanılan grupların yumurta sarısındaki lipid oksidasyonun kontrol grubuna göre daha düşük olduğunu (P<0.05) tespit etmişlerdir. Ayrıca deneme grupları arasında yapılan karşılaştırmada doza bağlı olarak antioksidatif etkinin arttığını ileri sürmüşlerdir.